ufalanmış kaya parçaları ne demek?
- Brash
brash
- Midede duyulan yanma hissi
- Aceleci, atılgan, girgin
- Yüzsüz, küstah.
- Ufalanmış kaya parçaları
- Dalgaların sahile getirdigi buz parçacıkları
- Mide ekşimesi
- Kırık kaya parçaları
ufalanmış
- Comminuted
ufalanmış ekmek
- Bread crumb.
kaya
- Büyük ve sert taş kütlesi
- Kayaç.
- Kayalık sarp dağ.
- Büyük ve sert taş kütlesi.
- Rock cliff.
- Rock precipice.
- Palisade.
- Rock.
parça
- Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey.
- Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime
- Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri.
- Tane.
- Edebiyat eserinin bir bölümü
- Müzik eseri.
- Benzeri, bir örneği.
- Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz
- 1-Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. 2 - Bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt.
- Bk. öge