uğultu önleme bobini ne demek?
- Hum bucking coil
hum
- Vızır vızır çalışmak, harıl harıl çalışmak
- Mırıldanmak, hımlamak
- Küp.
- Vızıldamak, uğuldamak, vınlamak
- Ünlem,, (-med, -ming) Ya, öyle mi? Acayip! Hım! (tereddüt belirten ünlem, bir düşüneyim'' anlamındaki ses)
- Ünlem Hım./Hı. (Düşündürücü bir durumla karşılaşınca söylenir)
- Arı gibi vızıldamak
- Tereddüt ve hoşnutsuzluk ünlemi çıkarmak
- Harıl harıl çalışmak
- Mırıldanmak
uğultu
- Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi
- Bağlı olduğu yükseltecin topraklama sorununa bağlı olarak, gitar manyetikleri manyetik bir alandan etkilendiğinde veya tekli manyetikler kullanıldığında daha belirgin olan, ses sinyalinin verilmediği anda hoparlörden gelen uğultu.
- Seslendirmede filmdeki taneciklerden ileri gelen gürültü. Sinem./TV
- Okumada, yükselteçten ileri gelen gürültü
- Elektrik devresindeki yinelenimin seslendirme araçlarındaki gürültüsü. TV
- Televizyonda, elektriksel imin görüntüde çizgi olarak beliren etkisi.
- Background noise, ground noise, hum, humming noise, noise ripple, buzz.
- Ping.
- Babble.
- Chorus.
uğultu çizgisi
- Doğru akım devrelerindeki kent akımıyla çalışan parçalardan dolayı almaç görüntülüğünde ortaya çıkan karanlık ve aydınlık çizgiler.
- Hum bar.
- Brummstreifen
önleme
- Önlemek işi.
- Prevention.
- Interception.
- Avoiding.
- Arrest.
- Circumvention.
- Containment.
- Frustration.
- Hindrance.
- Preclusion.