touch in the brain ne demek?
- Bunak
bunak
- Bunamış olan (kimse), matuh
- Dotard.
- Senile.
- In one's dotage.
- Demented.
- Arrage.
- Silly.
- Touch in the brain.
touch
- Kıyaslanmak, kadar iyi olmak.
- Dokunmak, ellemek, el sürmek
- Temas etmek, değmek
- Bitişik olmak
- Erişmek
- Yaklaşmak
- Tesir etmek
- Düzeltmek
- Mütehassıs olmak
- (argo) para koparmak
touch and go
- Dokunup gitmek, deneme, tecrübe, kesin olmayan, belirsiz (durum)
- Son dakikada yetişmek
- Tehlikeli, riskli
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)