to pull ne demek?

  1. Asılmak

asılmak

  1. Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak
  2. Bir yere tutunup sarkmak.
  3. Tutup çekmek.
  4. Hızla eline almak.
  5. Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek.
  6. Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek.
  7. Sonuna kadar mücadele etmek.
  8. Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak.
  9. (en)Make advances to smb.
  10. (en)Pull.

to pull alongside

  1. Yanaşmak

to pull off

  1. Başarmak

pull

  1. Çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
  2. Çekmek
  3. Koparmak
  4. Sürüklemek
  5. Leh
  6. Çekiş, çekme
  7. Tutamaç
  8. Dayanıklık
  9. Kürek çekme
  10. (argo) iltimas, kayırma, piston, arka

Türetilmiş Kelimeler (bis)

to pull alongsideto pull offto pull onto pull oneself togetherto pull outto pull sb downto pull sth downto pull sth into pull to shredsto pull upto publishto puckerto puffto puff outto puketoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenpullpull (something) offpull a boatpull a bonerpull a facepull a fast onepull a gun onpull a jobpull a long facepull a musclepulpul aktarımıpul baskısıpul biberpul bilimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın