pull ne demek?
- Çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
- Çekmek
- Koparmak
- Sürüklemek
- Leh
- Çekiş, çekme
- Tutamaç
- Dayanıklık
- Kürek çekme
- (argo) iltimas, kayırma, piston, arka
- (argo) bir içim (puro, pipo)
- Uğraşma, gayret
- Gerilim
- Matb
pull (something) off
- (herhangi bir güçlüğe karşın birşeyi) başarmak, söküp almak, üstesinden gelmek.
pull a boat
- Kürek çekmek