pull a long face ne demek?
- Suratını asmak.
pull
- Çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
- Çekmek
- Koparmak
- Sürüklemek
- Leh
- Çekiş, çekme
- Tutamaç
- Dayanıklık
- Kürek çekme
- (argo) iltimas, kayırma, piston, arka
pull (something) off
- (herhangi bir güçlüğe karşın birşeyi) başarmak, söküp almak, üstesinden gelmek.
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
long
- Çok, uzun zaman
- Istemek, can atmak
- Uzun
- Uzun süren, yorucu
- Arzu etmek, özlemini çekmek, gözlemek, hasret kalmak
- Çok istemek, arzulamak, hasretini çekmek, özlemek
- Müddetince, müddetine kadar, çok vakit, çoktan.
- Mesafece uzun
- Çok, pek: geç
- Alışılmıştan uzun