to place ne demek?
- Koymak
koymak
- Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.
- Bırakmak.
- Katmak, eklemek
- İmza, tarih, adres yazmak.
- Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- Etkilemek, dokunmak.
- Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- Adamdan saymak, varlığını kabul etmek
Place.
to place a premium
- Ödüllendirmek
to place in escrow
- Emanet etmek
place
- Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
- Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
- Görevlendirmek
- Yer, konum, mevki
- Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
- Ev, işyeri, dükkan
- Küçük sokak veya meydan
- Semt, şehir, kasaba
- Mahal, mekân, mevzi
- Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to place a premiumto place in escrowto place under confinementto place under sealto placateto pacto paceto pacifyto packto pack in boxestoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenplaceplace a betplace an orderplace attributeplace basamakplace betplace cardplace contradiction connectiveplace filled with ruinsplace for military serviceplacabilityplacableplacardplacard toplacate