to place in escrow ne demek?

  1. Emanet etmek

emanet

  1. Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
  2. Bir kimse ile birine gönderilen şey.
  3. Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
  4. Can, ruh.
  5. Bk. vedia.
  6. Bk. koruyum
  7. 1. emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
  8. Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse.
  9. Can.
  10. Eminlik. İstikamet üzere bulunmak.

to

  1. -e
  2. -e doğru, yönüne doğru, tarafına
  3. Ile
  4. -e kadar, -e değin, derecesine kadar
  5. -e dair
  6. -e nazaran, -e nispetle
  7. -e göre
  8. Hakkında, için
  9. Mak, mek (mastar edatı).
  10. -e dogru

to a call

  1. çağrıyı yanıtlamak

place

  1. Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
  2. Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
  3. Görevlendirmek
  4. Yer, konum, mevki
  5. Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
  6. Ev, işyeri, dükkan
  7. Küçük sokak veya meydan
  8. Semt, şehir, kasaba
  9. Mahal, mekân, mevzi
  10. Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

toto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenplaceplace a betplace an orderplace attributeplace basamakplace betplace cardplace contradiction connectiveplace filled with ruinsplace for military serviceplacabilityplacableplacardplacard toplacate
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın