tesadümü efkar ne demek?
- Fikirlerin çarpışması. Münazara.(Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkar ise: Maksadda ve esasta ittifak ile beraber, vesailde ihtilaf eder. Hakikatın her köşesini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet eder. Fakat tarafgirane ve garazkarane firavunlaşmış nefs-i emmare hesabına hodfuruşluk, şöhretperverane bir tarzdaki tesadüm-ü efkardan "barika-i hakikat" değil, belki fitne ateşleri çıkıyor. Çünkü maksadda ittifak lazım gelirken, öylelerin efkarının küre-i arzda dahi nokta-i telakisi bulunmaz. Hak namına olmadığı için, nihayetsiz müfritane gider. Kabil-i iltiyam olmayan inşikaklara sebebiyet verir. Hal-i alem buna şahittir. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: tesadüm-ü efkâr)
tesadüm
- Vuruşma. Şiddetle çarpışma.
- Bk. çatışma
tesadüf
- Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- Rastlantı, rast geliş.
- Bk. rastlantı
- Rastgelme. Bir şey kendiliğinden olma. Tedbirsiz meydana gelme. (Bak: Delil-i inayet)
Fortuity.
Chance.
Encounter.
Accident.
Conjunction.
Contingency.
efkar
- Düşünceler, fikirler.
- Düşünceler, fikirler.
- Kamuoyu, efkârıumumiye
- Tasa, kaygı.
- Düşünceler.
- Tasa, kaygı, kuruntu, üzüntü.
- 1. düşüncel 2. iç sıkıntısı, kaygı.
- Pek fakir, çok fakir.
- (Fikir. C.) Fikirler. Düşünceler. (Osmanlıca'da yazılışı: efkâr)
Gedanken.