tesadüf eden ne demek?
- Coincident.
tesadüf etmek
- Rastlamak, rast gelmek, denk gelmek.
- Happen by chance, hap, happen.
tesadüf
- Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- Rastlantı, rast geliş.
- Bk. rastlantı
- Rastgelme. Bir şey kendiliğinden olma. Tedbirsiz meydana gelme. (Bak: Delil-i inayet)
- Fortuity.
- Chance.
- Encounter.
- Accident.
- Conjunction.
- Contingency.
eden
- Beli bükülmüş, kamburu çıkmış olan kimse.
- Cennet, Aden, İrembağı
- Aden, cennet.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tesadüf etmektesadüftesadüfe bağlıtesadüfentesadüfen bultesadüfen bulmaktesadüfen duymaktesadüfen gelen bemol ya da diyeztesadüfen gelmektesadüfen karşılaşmaktesadaftesadaf etmektesabitesabuhattesabuktesabürtesacüledeneden bulur, inleyen ölüredentataedentateedentulateedentulousedeedeagusedebedebaliedebamuz