tekdüzen muhasebe politikaları ne demek?
- Uniform accounting policies
uniform
- Bir örnek.
- Uniform.
- Değişmez şekilli,aynı şekilde olan,hepsi bir şekilde
- Muntazam
- Yaknesak,bir kararda,benzer aynı tarzda
- Üniforma giydirmek, aynı yapmak, standartlaştırmak
tekdüzenli birli açık önerme
- Birli çekirdek açık önerme ya da yalınç bileşenleri birli çekirdek açık önermeler olan birli açık önerme.
tekdüze
- Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton
- Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek.
- Görünüm ve yapıca bir değişiklik göstermeyen.
- Hep aynı sıklıkta devinen (salıngaç).
- Monotonous.
- Monotone.
- Humdrum.
- Flat.
- Soul-destroying.
- Drab.
muhasebe
- Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme.
- Hesap işleriyle uğraşma.
- Hesapların bütünü.
- Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık
- İşletmelerin iktisadi etkinlikleri sonucu ortaya çıkan, varlıkları ve yükümlülükleri üzerinde değişme yaratan mali nitelikli işlemlere ilişkin bilgileri kaydetme, sınıflandırma, özetleme, çözümleme ve yorumlama ilke ve yöntemleri.
- Hesablaşmak. Hesab görmek. Hesab işi ile uğraşmak. Hesab işini gören resmi makam.
- Accounting.
- Accountancy.
- Bookkeeping.
- Business office.
politika
- Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı, siyaset, siyasa
- Yöntem
- Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme
- İtl. Memleket işlerini idare için tutulan ölçülü yol. Siyaset.
- Politics.
- Policy.
- Political policy.
- Path.
- Policies.
- Stand pat.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tekdüzenli birli açık önermetekdüzetekdüze bir tonda konuşmaktekdüze iştekdüze işlevtekdüze ritimmuhasebemuhasebe birimimuhasebe bölümümuhasebe dairesimuhasebe değerimuhasebe devresimuhasebe dışı envantermuhasebe el kitabımuhasebe fiyatımuhasebe giderlerimuhasebatmuhasamamuhasamatmuhasametmuhasaramuhasara etmek