tekdüze bir tonda konuşmak ne demek?
- Singsong.
tekdüze
- Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton
- Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek.
- Görünüm ve yapıca bir değişiklik göstermeyen.
- Hep aynı sıklıkta devinen (salıngaç).
- Monotonous.
- Monotone.
- Humdrum.
- Flat.
- Soul-destroying.
- Drab.
tekdüze iş
- Treadmill.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
ton
- Bir metre küp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı.
- Bin kilogramlık ağırlık birimi.
- İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
- Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması
- Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi
- Ses titreşimlerinin yükselip açılması, titrem.
- Sesin değişik düzeylerdeki frekanslarının işitsel algısı.
- Tını
- Bk. titrem
- Tek frekansın ses dalgası. Bu terim, birden fazla tonun müzik kombinasyonları için de kullanılır.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tekdüzetekdüze iştekdüze işlevtekdüze ritimtekdüzeleşmetekdüzeleşmektekdüzeliktekdüzen muhasebe politikalarıtekdüzenli birli açık önermetekdaltekdeğerlitekdeğişken çözümlemesitekdelikli memetekdeliklilerbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase