tekdüze ne demek?
- Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton
Geçmişe ait kişiler, olaylar bu tekdüze yaşam içinde renkli bir rüya hüviyeti alabilirler.
H. TanerYazıcı, tekdüze bir sesle çabuk çabuk okuyordu.
Y. Atılgan - Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek.
- Görünüm ve yapıca bir değişiklik göstermeyen.
- Hep aynı sıklıkta devinen (salıngaç).
- Monotonous.
- Monotone.
- Humdrum.
- Flat.
- Soul-destroying.
- Drab.
- Singsong.
- Uniform.
- Dull.
- Toneless.
- Workaday.
- Drab monoton.
- Yeknesak.
- Soul destroying.
- Uneventful.
- Eintönig
- Monotone
tekdüze bir tonda konuşmak
- Singsong.
tekdüze iş
- Treadmill.