muhasebe ne demek?
Kökeni: Arapça
- Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme.
- Hesap işleriyle uğraşma.
Muhasebe ile defter tutma işlerini de üzerine aldığından milleti burnundan yakalamıştı.
Tarık Dursun K. - Hesapların bütünü.
- Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık
Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum.
O. Rifat - İşletmelerin iktisadi etkinlikleri sonucu ortaya çıkan, varlıkları ve yükümlülükleri üzerinde değişme yaratan mali nitelikli işlemlere ilişkin bilgileri kaydetme, sınıflandırma, özetleme, çözümleme ve yorumlama ilke ve yöntemleri.
- Hesablaşmak. Hesab görmek. Hesab işi ile uğraşmak. Hesab işini gören resmi makam.
- Accounting.
- Accountancy.
- Bookkeeping.
- Business office.
- Cashier's office.
- Accounting or bookkeeping department of a firm.
muhasebe birimi
- Accounting unit
muhasebe bölümü
- Accounting department