tehdit ne demek?
- Gözdağı
Bütün memurlar bu tehditlere gülüp geçiyorlardı.
T. Halman - Threat.
- Menace.
- Threatening.
- Danger.
- Intimidation.
- Jawbone.
- Constraint.
- Coercion.
gözdağı
- Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- T. Mc: Birini istenilen yola getirmek için samimi olmayan şiddet gösterişleriyle korkutmak ve tehdit etmek.
- Threat.
- Intimidation.
- Threats.
tehdit eden
- Threatening, minatory, minacious.
tehdit ederek
- Scowl