tehdit ederek ne demek?
- Scowl
scowl
- Kaşlarını çatıp bakmak
- Tehdit ederek bakma
- Sinirli bakmak
- Kaş çatmak, sert sert bakmak
tehdit eden
- Threatening, minatory, minacious.
tehdit etmek
- Gözdağı vermek
- Tehlikeli bir durum yaratmak.
- Menace.
- Threaten.
- To intimidate.
- To menace.
- To threaten.
- Impend.
erek
- Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç.
- Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü.
- Almaçlarda görüntülüğün iç çeperi.
- Amaç, gaye.
- Hedef.
- Misvak ağacını çok yediğinden dolayı devenin karnı incinmek.
- Eğitim etkinliklerine yön veren, öğrencilere kazandırılması istenilen davranımların oluşumunda hep göz önünde tutulan ve önceden düşünülen sonuç.
- Bir iş yapılırken, bir eyleme geçilirken varılmak istenilen son.
- Aim.
- Goal.