tanıklık etmek ne demek?
- Mahkemede, tanık olunan bir durumu söylemek, şahitlik etmek
İntihar etmeden önce de aleyhte tanıklık edecek, yargıcı temizleyecekti.
Ç. Altan - Testify.
- Witness.
- To bear witness to sth.
- To testify.
- Attest.
- Bear evidence.
- Bear testimony.
- Bear witness.
- To give evidence.
- To state in evidence.
- To bear record.
- To bear testimony.
tanıklık etme
- Deposition.
tanıklık yapıp çekilmek
- Stand down.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.