tanık kürsüsü ne demek?
- Witness box, witness stand.
tanık
- Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit
- Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit.
- Bir olaya ilişkin bilgilerini yetkili görevliye bildiren yansız kişi.
- Şahit.
- Tanınan.
- Erek.
- Heykel.
- Evidence.
- Attester.
- Deponent.
tanık deney
- Bir analizin sistematik hatasını tespit etmek ve gidermek için kullanılan ve bir analizin bütün basamaklarını numune yokken aynen yapma işlemi.
kür
- İyi bakım ve ilaç tedavisi
- Özel tedavi yöntemi.
- Tam sağaltım
- İleride kullanılacak maddeleri muhafaza etmek için kurutma, kimyasal koruyucular kullanma, tütsüleme, tuzlama vb. işlemlerin yapılması.
- Tedavi etme, iyileştirme, şifa verme, sağaltım.
- Cure.