tamamen dolu olma ne demek?
- Full house.
full
- Yıkayıp büzmek
- Yıkayıp çektirmek
- Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
- Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
- Dolu
- Meşgul
- Boş olmayan, tutulmuş
- Tok
- Tam, tüm
- Azami derecede
tamamen dolu
- Booked solid.
tamamen doldurmak
- Replenish
dolu
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.
olma
- Olmak işi veya durumu.
- Being.
- Happening.
- Existing.
- Existence.
- Occurrence.
- Maturation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tamamen dolutamamen doldurmaktamamen doğrutamamentamamen açmıştamamen aynı fikirde olmaktamamen başkatamamen birbirine zıttamamen bitirtamamen bozulmaktamamtamam bulmaktamam gelmektamam olaraktamam olmakdoludolu ağırlıkdolu alt kategoridolu baklavadolu bantdolu bellekdolu çokgendolu dairedolu dikdörtgendolu doludoldolaba girmekdolabı sezmekdolakdolakçı