takoz vurmak ne demek?

  1. (en)Cleat

cleat

  1. Kastanyola, koçboynuzu (gemi); pençe (ayakkabı); kaymayı önleyici şey; demir, kelepçe
  2. Mesnet takozu, kama, kelepçe
  3. Koç boynuzu
  4. Takoz vurmak.

takoz etkisi

  1. Göreli gelir önsavına göre gelir düşüşünün tüketimi azaltıcı etkisinin, gelir artışının tüketimi artırıcı etkisinden daha küçük olması.
  2. (en)Ratchet effect.

takoz ısıtma fırını

  1. Kütük yapımına gerekli sıcak haddeleme işi için, kütükleri içinde ısıtıldığı fırın.

vurmak

  1. Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak.
  2. Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
  3. Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek
  4. Hızla değmek, çarpmak.
  5. Sürmek.
  6. Takmak, koymak
  7. Bağlama, ilişkilendirmek
  8. Olduğundan başka biçimde görünmek.
  9. (en)Bang.
  10. (en)Beat.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

takoz etkisitakoz ısıtma fırınıtakoz kemiğitakoz koymaktakoz seklitakoztakozla desteklemektakozla durdurmaktakozlamatakozlamaktakograftakografitakogramtakometretaktak çevirtak ı zafertak polimeraztak takvurmakvurmavurma bileşiğivurma çalgıvurma sesivurma zamanivurvur abalıyavur abalıya tutumuvur aşağı tut yukarıvur dediyse öldür demedi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın