tıkaç ile tıkamak ne demek?
Stopple.
tıkaç
- Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne.
- Genellikle bir boru içine ya da bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve bir geçiti denetlemeye yarayan gereç.
Valve.
Stopper.
Plug.
Tampon.
Cork.
Wadding.
Bung.
Filler.
tıkaç bölge
- Kent içinde belli bir bölgeyi, başka kullanımlara ayrılmış bölgelerden ayırmak ve korumak için öngörülmüş, dokuncasız işlevleri olan yapılardan oluşan kent kesimi.
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
By means of.
Hereby.
Upon.
With.
Together with.
Withal.
Plus.
tıkamak
- Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek.
Hold.
Obturate.
Occlude.
Plug up.
Seal off.
Spike.
Spile.
Obliterate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tıkaçtıkaç bölgetıkaç takmaktıkaçlamatıkaçlamaktıkaçlanmatıkaçlanmaktıkaçlıtıkaçsıztıkatıka basatıka basa doldurmaktıka basa dolutıka basa doymaktıktık açılantık açılırtık paratık para vermekileile ayniile ayni zamandaile beraberile birlikteile böbürlenenile çalışmakile disari çikile doldurmakile doluilil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri