tıka basa ne demek?
- Çok sıkıştırarak, hiç boş kalmayacak biçimde, iyice dolarak
Kompartıman tıka basa doluydu.
A. Gündüz Full to the brim.
tıka basa doldurmak
- Doldururken çok bastırıp sıkıştırmak. Hiç boş yer kalmayacak şekilde doldurmak.
Cram, stoke, pack, tuck away, clutter up, clutter, choke up, encumber, glut, gorge.
tıka basa dolu
Cram full, packed, jam packed, full to repletion.
basa
- Döven, tahılın tanesini sapından ayıran araç.
- Fazla, üstün, baskın.
- Arka.