tıka basa ne demek?
- Çok sıkıştırarak, hiç boş kalmayacak biçimde, iyice dolarak
Kompartıman tıka basa doluydu.
A. Gündüz - Full to the brim.
tıka basa doldurmak
- Doldururken çok bastırıp sıkıştırmak. Hiç boş yer kalmayacak şekilde doldurmak.
- Cram, stoke, pack, tuck away, clutter up, clutter, choke up, encumber, glut, gorge.
tıka basa dolu
- Cram full, packed, jam packed, full to repletion.
basa
- Döven, tahılın tanesini sapından ayıran araç.
- Fazla, üstün, baskın.
- Arka.