shoulder ne demek?
- Omuzla iterek açmak, omzuna almak
- Üstüne almak, yüklenmek
- Destek olan şey
- Omuza benzer çıkıntı
- Kürek eti
- Dağ yamacı
- Sırt
- Tabya siperinin koltuğu
- Banket
- Omuzlamak, omuz vurmak
- Sırtına almak
- Sorumluluğu yüklenmek
shoulder a person out of his way
- Yolunda gidene omuz atmak, kenara itmek
shoulder a task
- Bir görev omuzlanmak, bir görev almak