tüf ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı.
- Yanardağ küllerinin yine yanardağsal kimi kırıntılarla birlikte çimentolaşması ya da yığılıp sıkışmasıyla oluşan yeğni, gözenekli kayaç.
- Normal olarak aktif veya sönmüş volkanların yamaçlarına ve eteklerinde genellikle tabakalar halinde bulunan, meydana geldiği taşa göre riyolit tüfü, bazalt tüfü vb. olarak adlandırılan volkanik küllerin kaynamış veya bağlanmış bir şekli.
- Tuff.
- Tufa.
- Tuf
tüfe
- Dokuma tezgahlarında tarağı tutan ve mekik ipliklerini sıkıştırmaya yarayan araç.
- Yırtıcı bir canavar.
- Swell, increase in volume, expand, inflate; increase in intensity or amount.
tüfeği omuza almak
- Shoulder arms!.