steeped in ne demek?

  1. Doymuş, dolu, batmış

steepen

  1. Dikleştirmek, aşırı yükseltmek
  2. Dikleşmek, yükselmek, fırlamak

steeper

  1. Dik
  2. Sarp, dik, yalçın, inanılmaz, aşırı, abartılı, fahiş

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

steepensteepersteepeststeepsteep and brokensteep dipping faultsteep o.s. insteep oneself insteedsteelsteel analysissteel barsteel billetsteadstead ayıracıstead gevrekliğisteadfaststeadfast stedfastinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın