steeper ne demek?
- Dik
- Sarp, dik, yalçın, inanılmaz, aşırı, abartılı, fahiş
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
steeped in
- Doymuş, dolu, batmış
steepen
- Dikleştirmek, aşırı yükseltmek
- Dikleşmek, yükselmek, fırlamak