sofrası açık ne demek?
- Konuklarını yemeğe alıkoymayı seven, sofrasında konuk eksik olmayan (kimse).
sofrasına konuk olmak
- Eat smb.'s salt.
sofra
- Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
- Yemek (yedirme ve yeme).
- Birlikte yemek yiyenlerin tümü.
- Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
- Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm.
- Anüs.
- Hlk. Anüs.
- Table.
- Dinner table.
- Board.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.