smoothness constraint ne demek?
- Düzlük kısıtı
- düzlük kısıtı
düzlük
- Düz olma durumu.
- Geniş, düz yer
- Deniz yüzeyine göre değişik yüksekliklerde olan az eğimli yer.
- İşliklerde film çevirmekte kullanılan uzun, geniş, yüksek, hangar biçiminde, içinde aydınlatmayı, alıcı devinimlerini, bezem kurmayı kolaylaştıracak düzeni bulunan yapı. TV
- Bir yayının hazırlandığı işlik ya da işliğin bir bölümü.
- Flatness.
- Floor, studio stage, live stage,.
- Floor, studio, television studio.
- Level.
- Smoothness.
smoothness
- Düzgünlük, pürüzsüzlük, akıcılık, kayganlık, yumuşaklık, tatlılık
smooth
- Yumuşatmak
- Düzeltmek, düzleştirmek
- Kolaylaştırmak
- Tatlılaştırmak (ses)
- Yatıştırmak, teskin etmek
- Tesviye etmek, düzlemek
- Kolaylaşmak
- Düzeltme, düzleştirme
- Düz şey veya yer
- Düz, pürtüksüz, müstevi, pürüzsüz, düzgün
constraint
- Alıkoyma
- Çekinme
- Kendini tutma
- Sınırlama
- Manevi baskı
- Zorlama, baskı
- Sınırlama, tahdit
- Sıkıntı