smooth ne demek?
- Yumuşatmak
- Düzeltmek, düzleştirmek
- Kolaylaştırmak
- Tatlılaştırmak (ses)
- Yatıştırmak, teskin etmek
- Tesviye etmek, düzlemek
- Kolaylaşmak
- Düzeltme, düzleştirme
- Düz şey veya yer
- Düz, pürtüksüz, müstevi, pürüzsüz, düzgün
- Perdahlı
- Engelsiz
- Sakinleştirmek, sakinleşmek, süt liman olmak
- Hoş, yumuşak, mülâyim
- Sakin, telâşsız
- Akıcı, kaygan
- Yağcılık eden
- Tüysüz, kılsız
- Tatlı, sert olmayan (içki)
- Sürtünmeyen
- Aşınmış
yumuşatmak
- Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek.
- Kabalığını, katılığını, sertliğini veya acımasızlığını ortadan kaldıracak duruma getirmek
- Attemper.
- Unbend.
- Chasten.
- Dulcify.
- Limber up.
- Loosen.
- Mellow.
- Melt.
smooth and bare
- Yalçın
smooth and connected
- Legato