seyir feneri ne demek?
- Running light
running
- Koşu, koşma, kaçakçılık
- Koşuş
- Koşma
- Akıntı
- Akıntı miktarı
- Koşan
- Koşuya ait
- Sarılgan, sürüngen (bitki)
- Sürekli, devamlı, aralıksız
- Akan
seyir alanı
- Seyir yerinin bulunduğu yer.
- Auditorium area.
- Surface de la salle
seyir defteri
- Logbook, log, journal.
fener
- Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı
- Gemilere yol gösteren ışık kulesi, deniz feneri
- Tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı.
- Eski meddahların, tuğlarının dibine yaydıkları örtü üzerine koyduklarıfener. Bufenerin öykü sırasında yanması gerekirdi.fenerini yakmış olan meddah böylece öyküye başlayacağını belirtmiş olurdu.
- (a.) Sinem. (Türkiye'de) Sinemaların önyüzlerinin büyük bölümünü kapsayacak boydaki ası.
- içinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza
- Dark lantern.
- Lantern.
- Lamp.
- Phanar.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
seyir alanıseyir defteriseyir defterine yazmakseyir etmekseyir gücüseyirseyir hattıseyir hızıseyir hiziseyir ışıklarıseyidhanseyseyahatseyahat acentasıseyahat acentesiseyahat amacınızfeneri nerede söndürdünfenerfener alayıfener balığıfener balığıgillerfener bekçisifenebrefenedfenekfenenfenfen bilgisifen bilgisi olanfen bilimifen bilimleri