seyahat ne demek?
- Yolculuk
Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı.
P. Safa - Gezi.
- Bk. yolculuk
- Yolculuk, gezi.
Traveling.
Travelling.
Travel.
Trip.
Journey.
Voyage.
Eyre.
Peregrination.
Expedition.
yolculuk
- Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer
- Bu gidiş gelişte geçen süre.
- Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
- Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi.
Cruising.
Itinerary.
Headway.
Journey.
Peregrination.
Travel.
yolculuk
- Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer
- Bu gidiş gelişte geçen süre.
- Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
- Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi.
Cruising.
Itinerary.
Headway.
Journey.
Peregrination.
Travel.
seyahat acentası
- Gezi sırasında yolcuların çeşitli gereksinimlerini karşılayan ticari kuruluş.
Travel agent.
seyahat acentesi
- Yolculuk bileti satılan ticari kuruluş.
- Geziyle ilgili hizmetleri düzenleyen ticari kuruluş
Travel agency.