seyir ışıkları ne demek?
- Running lights
running
- Koşu, koşma, kaçakçılık
- Koşuş
- Koşma
- Akıntı
- Akıntı miktarı
- Koşan
- Koşuya ait
- Sarılgan, sürüngen (bitki)
- Sürekli, devamlı, aralıksız
- Akan
seyir
- Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş.
- Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi.
- Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi.
- Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma.
- Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa
- Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
- Cruising.
- Course.
- Journey.
- Pattern.
seyir alanı
- Seyir yerinin bulunduğu yer.
- Auditorium area.
- Surface de la salle
ışık
- Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
- Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
- Elektrik.
- Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
- Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
- Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
- Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
- Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
- Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
- Aydınlık, ziya.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
seyirseyir alanıseyir defteriseyir defterine yazmakseyir etmekseyir feneriseyir gücüseyir hattıseyir hızıseyir hiziseyidhanseyseyahatseyahat acentasıseyahat acentesiseyahat amacınızışıkları azaltmakışıkları parlatmakışıklar saçarak dönen fişekışıkla avcılıkışıkla çevriliışıkla döllülük kontrolüışıkla gönderilen haberışıkla işaret vermek