sekte vurmak ne demek?
- Kesilmesine neden olmak, kesintiye uğratmak.
- Interrupt, impede, put back.
sekte
- Durma, kesintiye uğrama, kesilme, durgu
- Bozukluk.
- İnme, felç.
- Durma, kısılma.
- Interruption.
- Pause.
- Standstill.
- Failure.
- Stoppage.
- Apoplexy.
sektedar
- Susan, sesini kesen. (Osmanlıca'da yazılışı: sektedâr)
vurmak
- Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak.
- Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
- Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek
- Hızla değmek, çarpmak.
- Sürmek.
- Takmak, koymak
- Bağlama, ilişkilendirmek
- Olduğundan başka biçimde görünmek.
- Bang.
- Beat.