satmak için al ne demek?
- Have for sale
have
- Kabul etmek
- Göz yummak, aldatmak
- Dolandırmak
- Zorunda olmak, bulunmak
- Haiz olmak
- Malik olmak
- Buyurmak
- Anlamak, bilmek
- İzin vermek
- Doğurmak
satmak
- Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.
- Bir yolunu bularak birinden ayrılmak.
- (Tul.): Bir jestin, bir mimiğin, bir tümcenin, bir bölümcüğün altını çizmek, vurgulayıp belirtmek.
- Sell.
- Market.
- Dispose of.
- Offload.
satma
- Satmak işi.
- Selling.
- Sale.
- Disposal.
- Sell.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
al
- Pembeye kaçan, nar çiçeği renginde olan
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı.
- Bu renkte olan.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu.
- Bu renkte olan (at).
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık.
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
- Alüminyum elementinin simgesi.
- Alev kırmızısı
- Ruddy.