içi bayılmak ne demek?
- Çok acıkmak.
- To be famished.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
içi
- Here, hither, over here.
içi açılmak
- Güzel bir şey karşısında sıkıntısı dağılmak, ferahlamak.
- Sıkıntısı gitmek.
- To feel relieved.
bayılmak
- Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek
- Çok hoşlanmak, çok sevmek
- Sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek
- Vermek, ödemek.
- Be a sucker for.
- Blackout.
- Faint.
- Swoon.
- Pass out.
- Be fond of.