için ne demek?
- Amacıyla, maksadıyla
Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı.
S. F. Abasıyanık - Sebep ve sonuç belirten bir söz
Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi.
R. N. Güntekin - -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat.
B. Felek - Hakkında
Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var.
B. R. Eyuboğlu - Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
- That.
- Seeing.
- In order to.
- On account of.
- Because.
- In order that.
- So that.
- About.
- Concerning.
için için
- Içinden, açığa vurmayarak, yavaş yavaş, gizli gizli.
için çalışmak
- Strive for, strive after, strain after.