sakınmak için sıçrama ne demek?
- Volt.
sakınmak
- Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- Korumak, esirgemek, gözetmek
- Avoid.
- Forbear.
- Refrain.
- Shun.
- To take care of oneself.
- To be wary of.
- To avoid.
sakınma
- Sakınmak işi, içtinap.
- Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat.
- Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket.
- Döviz, menkul değer veya mal piyasalarında belirli bir sürenin sonunda alım ve satım işlemi yapacak gerçek veya tüzel kişileri, kur, faiz oranları ve fiyatlardaki dalgalanmalara karşı mevcut durumu korumak için yapılan gelecek piyasa işlemleri.
- Birey ve toplulukların, dinsel, büyüsel ya da geleneksel nedenlerle, kimi nesne, olay ve besin ürünleriyle ilişkilerini, tümüyle ya da büyük bir ölçüde kısıtlamaları, bk. din, büyü, addansakınma, dayısalsakınma, sililiksizlik.
- Hedging.
- Avoidance.
- Forbearance.
- Évitement
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
sıçrama
- Sıçramak işi.
- Ayaklarla, birdenbire yeri teperek kısa süre havaya yükselme.
- Ayakların birbiri ardı sıra yeri itmesiyle yerden kopma ve kısa süre havada kalma.
- Gelişme koşusundan hız alarak, ayağın itme gücüyle vücudu yerden koparıp uzağa ya da havaya fırlatma.
- Spring.
- Jumping.
- Bouncing.
- Springing.
- Skipping.
- Splash.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sakınmaksakınmasakınma fonlarısakınmalıksakınması olmamaksakınsakın hasakın kalkışmasakınansakıncasakıasakıbsakıbasakıbeiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestiriçin içiniçin için gülmekiçin için yanan ateşiçin için yanmakiçin iyi gitmekiçiiçi açılmakiçi almamakiçi bayılmakiçi beni yakar