sakınma ne demek?
- Sakınmak işi, içtinap.
- Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat.
- Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket.
- Döviz, menkul değer veya mal piyasalarında belirli bir sürenin sonunda alım ve satım işlemi yapacak gerçek veya tüzel kişileri, kur, faiz oranları ve fiyatlardaki dalgalanmalara karşı mevcut durumu korumak için yapılan gelecek piyasa işlemleri.
- Birey ve toplulukların, dinsel, büyüsel ya da geleneksel nedenlerle, kimi nesne, olay ve besin ürünleriyle ilişkilerini, tümüyle ya da büyük bir ölçüde kısıtlamaları, bk. din, büyü, addansakınma, dayısalsakınma, sililiksizlik.
- Hedging.
- Avoidance.
- Forbearance.
- Évitement
sakınmak
- Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- Korumak, esirgemek, gözetmek
- Avoid.
- Forbear.
- Refrain.
- Shun.
- To take care of oneself.
- To be wary of.
- To avoid.
sakınma fonları
- Başlangıçta 1949 yılında A. W. Jones tarafından tanımlanan ve riskten korunmak için oluşturulan, günümüzde ise sakınmaya yönelik tekniklerin uygulandığı yatırım fonları.
- Hedged fund.
sakınmak
- Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- Korumak, esirgemek, gözetmek
- Avoid.
- Forbear.
- Refrain.
- Shun.
- To take care of oneself.
- To be wary of.
- To avoid.