sadaka alan kimse ne demek?

  1. (en)Almsman.

sadaka

  1. Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey
  2. Dilenciye verilen para.
  3. En geniş manasıyla insanlara maddi ve manevi yardımda bulunmak ve iyilik etmektir.
  4. İbadet maksadıyla verilen para, mal ve sağlanan menfaattir, maddi ve manevi yardımdır, Allah rızası için yapılan bir kısım kamu hizmetleridir.
  5. Allah rızası için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu her hangi bir şey. (Asr-ı Saadette fukara-i müslimin için toplanan zekata dahi bu nam verilirdi.) (Bak: Bela)(...Ehl-i keşiften rivayeten bu geçen Ramazanda Ehl-i Sünnet ve Cemaat için bir ferec, bir fütuhat olacağını haber verdikleri halde zuhur etmedi. Böyle ehl-i velayet ve keşif, neden hilaf-ı vaki haber veriyorlar? Benden sordular. Ben de birden sünuhat kabilinden olarak verdiğim cevabın muhtasarı şudur:Hadis-i Şerifte varid olmuştur ki: "Bazen bela nazil oluyor; gelirken karşısına sadaka çıkar, geri çevirir. " Şu hadisin sırrı gösteriyor ki: Mukadderat, bazı şeraitle vukua gelirken geri kalır. Demek ehl-i keşfin muttali olduğu mukadderat mutlak olmadığını, belki bazı şeraitle mukayyed bulunduğunu ve o şeraitin vuku bulmamasiyle o hadise de vukua gelmiyor. Fakat o hadise, ecel-i muallak gibi levh-i ezelinin bir nevi defteri hükmünde olan Levh-i Mahv-İsbat'ta mukadder olarak yazılmıştır. Gayet nadir olarak Levh-i Ezeli'ye kadar keşif çıkar. Ekseri oraya çıkamıyor. İşte bu sırra binaen, geçen Ramazan-ı Şerifte ve Kurban Bayramında ve daha başka vakitlerde istihraca binaen veya keşfiyat nev'inden verilen haberler, muallak oldukları şeraiti bulamadıkları için, vukua gelmemişler ve haber verenleri tekzib etmiyorlar. Çünkü: Mukadder imiş, fakat şartı gelmeden o da vukua gelmemiş. Evet Ramazan-ı Şerifte bid'aların ref'ine Ehl-i Sünnet ve Cemaatin ekseriyetle halis duası bir şart ve bir sebeb-i mühim idi. Maalesef camilere Ramazan-ı Şerifte bid'alar girdiğinden, duaların kabulüne sed çekip ferec gelmedi. Nasılki sabık hadisin sırriyle: Sadaka belayı ref' eder. Ekseriyetin halis duası dahi, ferec-i umumiyi cezbeder. Kuvve-i cazibe vücuda gelmediğinden, fütuhat da verilmedi. L.)
  6. (en)Alms.
  7. (en)Charity.
  8. (en)Handout.
  9. (en)Benefaction.
  10. (en)Benevolence.

sadaka gibi

  1. (en)Beggarly.

alan

  1. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
  2. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
  3. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
  4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
  5. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
  6. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
  7. Yüz ölçümü.
  8. Bir çalışma çevresi
  9. Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
  10. Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey

kimse

  1. Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi, şahıs, nefer
  2. Olumsuz cümlelerde kişi
  3. (en)Person.
  4. (en)Soul.
  5. (en)Thing.
  6. (en)Wallah.
  7. (en)Wight.
  8. (en)Somebody.
  9. (en)Anybody.
  10. (en)Anyone.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sadakasadaka gibisadaka kutususadaka vermesadaka vermeksadakai cariyesadakai fıtrsadakatsadakat göstermeksadakat ile ilgilisadaksadasada i aslısadabadsadagaalanalan açısıalan adıalan adı sistemialan adı sunucusualan adını girinalan adları varalan adlarını eklealan adresialan anahtarıalaala alaala ala ala alaya kalkmakala alış almaala gün
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın