sada i aslı ne demek?
- Bk. birincil ses
birincil ses
- Bir kelimeyi oluşturan seslerden bir veya daha fazlasının zamanla değişme ve gelişmeye uğramadan önceki ilk şekli: ET. adak>TT. ayak değişmesindebirincil ses -d-, ET. bar-mak > TT. varmak, ET. yabız, TT. > yavuz değişmelerindebirincil sesler ön ses ve iç sesteki blerdir. vler ise ikincil (sekundär) ses durumundadır.
- Primary sound.
- Première phoneme
sada
- Ses
- Yankı
- Seda. Ses. Avaz. Savt. (Osmanlıca'da yazılışı: sadâ)
- Kasd ve teveccüh eyleme.
sadabad
- Sultan III. Ahmed'in saltanatı ve Nevşehirli İbrahim paşanın sadrazamlığı zamanında, İstanbuKl kâğıthane'de yapılan 'Sadâbad Kasrı' adı verilen bir yapı dolayısıyle, bu kasrın bulunduğu bölgeye verilen ad. (dereler, fıskiyeler, ağaçlar ve çiçek bahçeleriyle en güzel mesirelerden biriydi).
i
- Tikel olumlu önermenin simgesi.
- Optikçe inaktifliği göstermek için simge.
- Iso- için simge.
- Van't Hoff faktörü. (II)
- Ninth letter of the English alphabet.
- Bir (romen)
- İngiliz alfabesinin dokuzuncu harfi
- I harfi şeklinde herhangi bir şey
- Romen rakamlannda bir sayısı.
- Fusel oil bazı içkiler yapı Iırken meydana gelen bir çeşit karışık ve za rarlı alkol
aslı
- Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat.
- Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten.
- Osmanlıca'da yazılışı: aslî.
- Hakiki, esaslı, halis, safi.
- Soy, sop, nesep.
- Asıl, tek, dip, kütük, temel, esas, kaide, kural, hakikat.
- Aslı ile Kerem sevda hikayesindeki kız.
- Kök, köken.
- Temelli, köklü.
- Asla aid ve müteallik.