sıkışık durumda ne demek?
- Close.
sıkışık durum
- Push.
sıkışık doldurma
- Özdeciklerin aralarında en az boşluk bırakarak, bir oylumu doldurmaları ile oluşan katı yapı.
- Close pocking.
- Arrangement compact
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkışık durumsıkışık doldurmasıkışık anda görevini üstlenmeksıkışık anda işi üstlenen kimsesıkışık oturmaksıkışıksıkışıklıksıkış tepişsıkış tepiş oturmaksıkışabilirlikdurumdurum açısıdurum almakdurum analizidurum baladıduruduru açınıkduru denklemiduru sesdurualpdurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok