sönük kalmak ne demek?
- Pale, pale beside, pale before.
sönük çelik
- Oksijeni iyice giderilmiş ve katılaşması sırasında gaz kabarcığı salmayan çelik.
- Killed steel.
- Acier calmé
sönük
- Sönmüş olan
- Parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf
- Göze çarpmayan, dikkat çekmeyen, silik
- Drab.
- Faint.
- Grey.
- Insipid.
- Extinguished.
- Tarnished.
- Lusterless.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.