sönüklük ne demek?
- Sönük olma durumu
Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?
Y. K. Karaosmanoğlu Insipidity.
Weakness.
Dimness.
Faintness.
Dullness.
Staleness.
Lackluster.
Lifelessness.
sönük
- Sönmüş olan
- Parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf
- Göze çarpmayan, dikkat çekmeyen, silik
Drab.
Faint.
Grey.
Insipid.
Extinguished.
Tarnished.
Lusterless.
sönükleşmek
Dim.
sönükleşmemek
(neg. form of sönükleşmek) dim.