rahat bırakmak ne demek?
- Rahatsız etmemek.
- Give a horse the reins.
rahatsız
- Rahat olmayan, tedirgin, huzursuz
- Rahat kullanılmayan, sıkıntı, tedirginlik veren.
- Hasta, keyifsiz
- Uncomfortable.
- Disturbed.
- Uneasy.
- Troubled.
- Comfortless.
- Unrestful.
- Worrisome.
rahat bırakılmış
- Unmolested.
rahat
- İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
- Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan
- Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen
- Aldırmaz, gamsız.
- Kolay bir biçimde, kolaylıkla
- "Hazır ol" durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut.
- Üzüntüsüz, tasasız, kedersiz bir halde olmak. İstediği her şeyi bulup telaşsız olmak. Müsterih.
- Comfortable.
- Comfy.
- Easy.
bırakmak
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
- Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
- Break oneself of a habit.
- Leave.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
rahat bırakılmışrahatrahat batmakrahat bir nefes aldırahat bir nefes almarahat bir oda rica ediyorum.rahat bir şekilderahat döşeğirahat durmakrahat durmamakraharahaberahahrahalrahametbırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe