prosecuting attorney ne demek?
- İddia makamı avukatı
- Davacı avukatı
iddia
- İleri sürülerek savunulan düşünce, sav
- Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme.
- Dediğinde direnme, inat
- Sav. ~ etmek: savlamak.
- Bk. sav
- Bir şeyin müsbet veya menfiliğini ısrarla söylemek. İleri sürülen fikir. Dava etmek. Israr etmek. İnat etmek. Haklı veya haksız bir davaya kalkışmak.(Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele malik olmayan kimse, kainatta dava-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira her şey, her şeyle bağlıdır. M.)
- Claim.
- Pretension.
- Allegation.
- Assertion.
prosecuting counsel
- Davacı avukatı, iddia makamı avukatı
prosecuting witness
- Tanık olarak dinlenen mağdur
- Müşteki şahit
- Hem tanık hem davacı
attorney
- Mümessil
- Temsilci
- Dava vekili
- Avukat