attorney in fact ne demek?

  1. Vekil

vekil

  1. Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
  2. Milletvekili.
  3. Bakan
  4. Koruyan, kollayan, savunan
  5. Esirgemeye çalışan
  6. (en)Deputy.
  7. (en)Supply.
  8. (en)Vice-gerent.
  9. (en)Administrator.
  10. (en)Alternate.

attorney at law

  1. Temsilci
  2. Vekil
  3. Avukat

attorney at low

  1. Avukat

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

fact

  1. Durum, olay, eylem
  2. Olgusal gerçek
  3. Nitelik
  4. Hadise
  5. Vaka
  6. Gerçek, hakikat
  7. Gösterilen husus veya keyfiyet
  8. Olgu, unsur

Türetilmiş Kelimeler (bis)

attorney at lawattorney at lowattorney feeattorney generalattorney generalshipattorneyattorneysattorneyshipattornattoinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın