attorney in fact ne demek?
- Vekil
vekil
- Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
- Milletvekili.
- Bakan
- Koruyan, kollayan, savunan
- Esirgemeye çalışan
- Deputy.
- Supply.
- Vice-gerent.
- Administrator.
- Alternate.
attorney at law
- Temsilci
- Vekil
- Avukat
attorney at low
- Avukat
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
fact
- Durum, olay, eylem
- Olgusal gerçek
- Nitelik
- Hadise
- Vaka
- Gerçek, hakikat
- Gösterilen husus veya keyfiyet
- Olgu, unsur