preserved in brine ne demek?
- Salamura
salamura
- Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su.
- Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
- Bu suyun içinde tutulmuş olan.
- Tuzlu su içinde tutulmuş yiyecek.
- Balık, et, peynir, sebze, asma yaprağı gibi çeşitli yiyeceklerin bozulmaması ve muhafaza sürelerinin uzatılması için tuzlu suda tutulması işlemi.
- Pickled.
- Salted.
- In salt.
- Corned.
- Pickle.
preserved
- Korunmuş
- [preserve] korumak, muhafaza etmek, konserve yapmak
preserve
- Korumak, muhafaza etmek
- Saklamak
- Çürümesini veya bozulmasını önlemek, sağlam tutmak, dayandırmak
- Reçelini yapmak
- Konsevesini yapmak, konserve yapmak
- Reçel, şekerleme
- Av hayvanları için ayrılmış koru.
- Esirgemek, vikaye etmek
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
brine
- Tuzlu su, salamura
- Deniz, okyanus
- Deniz suyu
- Tuzlu suya bastırmak salamura etmek.
- Tuzlu su, salamura, deniz, okyanus
Türetilmiş Kelimeler (bis)
preservedpreservepreserve casepreserve of dried meatpreserve topreservablepreservationpreservation of environmentpreservation of monumentspreservativepresepreselarpreselect topreselected choicepreselectioninin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree