preserved ne demek?
- Korunmuş
- [preserve] korumak, muhafaza etmek, konserve yapmak
preserved in brine
- Salamura
preserve
- Korumak, muhafaza etmek
- Saklamak
- Çürümesini veya bozulmasını önlemek, sağlam tutmak, dayandırmak
- Reçelini yapmak
- Konsevesini yapmak, konserve yapmak
- Reçel, şekerleme
- Av hayvanları için ayrılmış koru.
- Esirgemek, vikaye etmek