orta orantılı ne demek?
- Mean proportional
mean
- For (sözü) (birine) yöneltmek
- Mekan, menzil. (Osmanlıca'da yazılışı: meân)
- Anlamına gelmek.
- Ifade etmek, mana vermek, kastetmek, demek istemek
- Niyet etmek, kurmak, düşünmek
- Kastetmek.
- Demek
- Orta, vasat
- Vasati, ortalama
- Iki şeyin ortası, vasat, orta
orta
- Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
- Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
- İyi ile kötü arasındaki durum, vasat.
- Görünür, algılanır durum
- Topluluk içinde, arasında.
- Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
- Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
- Middle.
orta açılı ışın
- Bir oyuncu ya da nesne üzerine yumuşak bir eğimle verilen ışık.
- Medium-angle beam.
- Faisceau moyen
orantılı
- Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
- Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir.
- Proportional.
- Commensurate.
- Comparative.
- Mean.
- Proportionate.
- Commensurate with.
- Pro rata.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ortaorta açılı ışınorta açınıkorta afrikaorta afrika cumhuriyetiorta afrika frankiorta ağırlıkorta akıncıorta aksakorta alanortort fatura mikorantılıorantılı hale getirmekorantılı hataorantılı katmanlı örneklemeorantılı miktarorantılı olarakorantılı olmakorantılı örneklemeorantılı örneksemeorantılı sayıorantılamaorantılamakorantılanmaorantılanmakorantıorantı katsayısı