orta ne demek?
- Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler.
Y. K. Karaosmanoğlu - Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
- Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler.
Ö. Seyfettin - İyi ile kötü arasındaki durum, vasat.
- Görünür, algılanır durum
Moralinin, inadının, zaman zaman da aşırı ataklığının nedeni ortadadır.
H. Taner - Topluluk içinde, arasında.
- Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
- Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
Aut çizgisinden nefis bir orta...
H. Taner - Middle.
- Central.
- Medium.
- Middling.
- Intermediate.
- Fair.
- In-between.
- Intermediary.
- Mean.
- Medial.
- Median.
- Mediate.
- Mediocre.
- Mesial.
- Mesne.
- Moderate.
- Passable.
- Secondary.
- Center.
- Centre.
- Midst.
- Bosom.
- Mid-.
- Meso-.
- Average.
- Indifferent.
- Normal.
- Tolerable.
- Middle part.
- Central part.
- Central (thing.
- Centrum.
- The common run.
- Heart.
- In between.
- Mainstream.
- Mittelgrund
- Milieu
orta açılı ışın
- Bir oyuncu ya da nesne üzerine yumuşak bir eğimle verilen ışık.
- Medium-angle beam.
- Faisceau moyen
orta açınık
- Bkz. Açınık.